Home Coğrafya Hazar: Bir Deniz mi, Yoksa Göl mü?

Hazar: Bir Deniz mi, Yoksa Göl mü?

by ModernHurdaci

İlk olarak önemsiz bir soru gibi görünebilir, ancak Hazar Denizi olarak adlandırılan bölgeyi çevreleyen ülkeler için oldukça önemli bir konudur.


Hazar Denizi, dünyadaki en büyük iç su kütlesidir. Hazar Denizi olarak tanımlamaya başlasak bile, bu devasa su kütlesi gerçekten bir deniz mi yoksa büyük bir göl mü olduğu konusunda bir fikir birliği mevcut değildir. Bu sorunun cevabı önemsiz gibi görünse de, jeopolitik açıdan farklı sonuçları olabileceğinden dolayı oldukça hassas bir şekilde incelenmelidir.

O halde ilk olarak Hazar Denizi’ni tanıyalım.

Hazar Denizi, Avrupa ile Asya arasında Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan dahil olmak üzere birçok devletin arasında yer alan bir su kütlesidir. Bu su kütlesi yaklaşık 1200 kilometre genişliğinde ve 143,200 mil karelik bir yüzey alanına sahiptir. Hazar Denizi’ni bir ülke olarak tanımlarsak, Japonya kadar bir yüzey alanına sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Hazar Denizi, Avrupa ile Asya arasında yer alan ve Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan gibi birçok devletin sınırlarını paylaştığı bir su kütlesidir. Bu su kütlesi yaklaşık 1200 kilometre genişliğinde ve 143,200 mil karelik bir yüzey alanına sahiptir. Hazar Denizi, bir ülke olarak tanımlanırsa, Japonya kadar bir yüzey alanına sahip olduğunu söyleyebiliriz.

  • Yüzey Alanı: 371.000 kilometrekare
  • Maksimum Derinlik: 1.000 metre
  • Uzunluk: 1.030 kilometre
  • Maksimum Genişlik: 435 kilometre
  • Rakım: -22 metre

Hazar Denizi, bir okyanus mu, bir göl mü yoksa bir deniz mi?

Hazar’ın su kütlesinin büyüklüğü, onu bir okyanus olarak tanımlamaktadır. Güneyde Volga Nehri’nden tatlı suyun giriş yaptığı bu devasa su kütlesi yüksek tuz oranına sahiptir. Ayrıca güneye doğru gidildikçe suyun derinleştiği bilinmektedir. Suyun kuzey kısmının derinliği yaklaşık 6 metre iken, güneyde ise durum oldukça şaşırtıcıdır. Hazar Denizi’nde güneyin derinliği 1000 metreye kadar yükselebilir.

Yukarıdaki özellikler maddeler halinde incelenirse bir denizin tarif edildiği düşünülebilir, ancak durum oldukça farklıdır. Hazar Denizi’nin herkesi şaşırtan kendine has özellikleri vardır. Hazar Denizi, yüksek tuz içeriğine sahip olmasına rağmen, bunu açık denizlerden almaz; bu oranı, Volga dahil birçok nehirden tatlı su ile beslenir. Hazar Denizi’ne bu kadar fazla tatlı su akışına rağmen, yaklaşık binde 12 ppt ortalama tuzluluk seviyesine sahiptir. Ancak Hazar Denizi, bu tuzluluk seviyesi ile birçok denizden çok az tuzluluk seviyesine sahiptir. (Deniz genellikle 35 ppt civarında tuzluluk seviyesine sahiptir.)

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte, Hazar Denizi çevresindeki petrol ve doğalgaz kaynakları, çevredeki devletler için önemli bir jeopolitik konu haline geldi. İşte bu bölgedeki değerli kaynaklar, bu devasa su kütlesinin bir göl mü yoksa deniz mi olduğu konusunu önemli hale getiriyor. Hazar Denizi’nin meşru bir deniz olarak tanımlanması, dünya okyanuslarını koruyan uluslararası anlaşmalar kapsamında korunmasını sağlar ve aynı zamanda hak ve sorumlulukların bölünmesine olanak tanır.

Hazar Denizi’nin paylaşımı ilk kez 13 Ağustos 2018’de belirlendi. Bu paylaşımın 20 yıldan uzun sürmesinin en büyük nedeni, Hazar’ın deniz mi yoksa göl mü olduğu konusudur.

Burada bir su kütlesine coğrafi bir isim vermenin yanı sıra, paylaşımı etkileyen hususlar önem kazanmaktadır. Örneğin, Hazar deniz olarak tanımlanırsa, çevresindeki ülkeler kıyı uzunluğuna göre bir paya sahip olacaktır; ancak göl olarak sayılırsa, doğrudan beşe bölünecektir.

Ağustos 2018’de uzun süren görüşmeler sonucunda; göl ve deniz hukuku harmanlanarak ortak bir yöntem geliştirildi. Bu yönteme göre, Hazar’ın yatağı göl hukukuna göre, suyu ise deniz hukukuna benzer bir yöntemle yönetilecekti.

Bu yönteme göre, Hazar’a kıyısı olan Rusya, Kazakistan, İran, Türkmenistan ve Azerbaycan arasında orta çizgi kuralı uygulanarak sektörlere bölündü. Bu kurala göre, ilgili beş ülke sahip oldukları sektöre ait yeraltı zenginliklerine sahip oldu. Kıyı şeridinde ise, her ülkenin 15 millik karasal bölgesinin yanında avlanma için 10 millik ekonomik çıkar bölgesi oluşturulmasına karar verildi.

Sonuç olarak, dillere pelesenk olan Hazar Denizi’ne aslında bir göl diyebiliriz.

İlgili Makaleler

Bir Yorum Bırak

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz. Kabul Et Daha Fazla Oku